Mehir, Nedir Ne Değildir?
Mehir, Nedir Ne Değildir?
Sevgili okuyucular; evlilik yoluna girenleriniz yahut o yolculuğa şahitlik edenleriniz bilirsiniz ki bu süreçte karşımıza pek çok kavram çıkıyor. Örf, adet ve gelenekler çeşitlilik gösterdiğinden yenilikle karşılaşmamak mümkün değil adeta. Bu hafta köşemizde evlilik yolunda karşılaştığımız ancak neredeyse herkesçe bilinen bir kavramdan bahsedeceğiz: Mehir.
Mehir kavramı hem dini boyutu ile hem kültürümüze yerleşik hal alışı ile yeni Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) kendine yasal zemin bulamamış olsa da oldukça yerleşik ve sık rastlanan bir uygulamadır.
Her ne kadar yeni TMK’da Mehir kavramına yer verilmeyip yasal bir güvence altına alınmamışsa da Türk Borçlar Kanunu düzleminde Mehir alacağını yasal yollarla temin etmek mümkün.
Mehir kavramını hukuki olarak ele almamız gerekirse ikili bir ayrımla karşılaşıyoruz: Mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Mehr-i muaccel peşin ödenen Mehir’dir. Mehr-i müeecel ise vadeli Mehir’dir ve ödemesi sonraya bırakılan Mehir’i tanımlar.
Muaccel Mehir’e ilişkin alacak davalarında Yargıtay içtihatlarına göre kural olarak aile mahkemeleri görevlidir.
Müeccel Mehir söz konusu olduğunda ise esasında bir bağışlama vaadi söz konusudur ve TBK 288 devreye girer. Adi yazılı şekle tabi bir bağışlama vaadi sözleşmesi ile müeccel mehir hakkı yasal boyutta talep edilebilir nitelik kazanır. Müeccel Mehir alacağının söz konusu olduğu davalarda görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir.
Dava zamanaşımına gelecek olursak; Mehir alacağı davası bir alacak davası olması sebebiyle bir zamanaşımı süresine de tabidir. Buna göre Mehir alacağı davası boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren on yıldır. Bu dava on yıl içinde açılmadığında zamanaşımına uğrayacaktır.
Sevgili hanımlar Mehir talep ederken ve sevgili beyler Mehir sözü verirken iyi düşünün derim. Keyifli bir hafta diliyorum.