STRES GÖBEĞİ
STRES GÖBEĞİ
Vücudun stres tepkisindeki rolü nedeniyle genellikle stres hormonu olarak anılan kortizol aslında vücutta birçok işlevi bulunan, birçok hücrede reseptörü varolan bir hormondur.Kan basıncını düzenleme, insülinin etkilerini dengeleme,bağışıklık sisteminin enflamatuar tepkisini azaltmak, vücudun strese verdiği tepkiyi oluşturmak gibi önemli fonksiyonları bulunmaktadır.
Vücut stresi algıladığında, kortizol hormonunu üretir ve kan dolaşımına salgılar. Önce kan glikozu artar. Sonra kortizol damarları daraltır, epinefrin kalp atış hızını artırır. Glikozun depolanmasını önlemek amacıyla insülin üretimini inhibe ederek hemen kullanılmasını destekler. Vücudun stresi etkili yönetebilmesi için enflamasyonu azaltır.
Stres yanıt sisteminin sürekli aktif çalışması ve bunu takip eden kortizol ve diğer stres hormonlarına aşırı maruz kalma, vücudun neredeyse tüm süreçlerini bozabilir. Bu durum sindirim problemleri, kardiyovasküler hastalıklar, anksiyete ve depresyon, kilo alımına neden olabilir.
Hormon regülasyonun düzensiz olması yanihormonların gereğinden fazla veya az salgılanması vücut ağırlığının değişmesine neden olabilmektedir. Strese yanıt olarak kortizol seviyelerindeki küçük artışlar normal görülmekte ve olumsuz yan etkilere neden olmamakla beraber yüksek seviyeler aşırı yemeyi teşvik edebilir.
Kortizol seviyelerinin artması, glikoz yapımının uyarılmasına neden olarak vücudun insülin direnci geliştirmesine, insülin direnci de kilo alımına yol açmaktadır.
Yapılan bir çalışmada kortizol seviyesinin, hafif hipoglisemi durumunda yükseldiğini, bu yükselişin stres ve ödül motivasyon yollarında beyin aktivasyonunu arttırdığını ve yüksek kalorili yiyeceklere olan isteği uyardığını gözlemlemiştir.
Peki bu durum nasıl yönetilmeli?
Stres durumunda, bireyin hızla rahatlamasını sağlayacak yiyecekler aradığı doğrudur. Ancak bunun bir kısır döngüye yol açabileceği,yani; karbonhidrat değeri yüksek besinlerin kan şekerinde adrenalin ya da genellikle ‘stres hormonu’ olarak adlandırılan epinefrinde dalgalanmaların eşlik ettiği düşüş veya yükselişlere neden olabileceği unutulmamalıdır. Buna göre, yüksek oranlarda rafine karbonhidrat ve şeker tüketimi stres durumunu negatif olarak etkiler.
Günlük beslenmeye triptofandan zengin muz,badem,ceviz gibi yemişler,hindi, yumurta, peynir, ıspanak gibi besinler ve antioksidan içeriği yüksek bitter çikolata, nar,pancar, yaban mersini, baklagiller gibi besinler eklenmelidir.
Özellikle yağlı balıklardan ton, somon, uskumrunun stres hormonları olan kortizol ve adrenalinin düzeyini azaltıcı etki göstermektedir.
Bazı çalışmalar da C vitaminin yüksek düzey alımının stresi yatıştırma konusunda etkili olabileceği görülmüştür. Turunçgiller, greyfurt, narenciye, çilek gibi c vitamini kaynaklarına beslenme de yer verilse de yeterli C vitamini seviyelerine ulaşmak için ekstra besin desteği alınması gerekebilir.
KAYNAKÇA
ÖzenoğluA,DuyguDurumu, Besin Ve Beslenme İlişkisi,ACU Sağlık Bil Derg.2018; 9(4):357-365
Hannibal KE, Bishop MD. ChronicStress, CortisolDysfunction, AndPain: A PsychoneuroendocrineRationaleForStress Management İn PainRehabilitation. PhysTher. 2014 Dec;94(12):1816-25.
Chao AM, Jastreboff AM, White MA, Grilo CM, Sinha R. Stress, Cortisol, AndOtherAppetite-RelatedHormones: ProspectivePrediction Of 6-Month Changes İn FoodCravingsAndWeight. Obesity(Silver Spring). 2017 Apr;25(4):713-720