Bir Mikrobiyota Meselesi: Kefir Günümüzde özellikle probiyotik, prebiyotik ve fonksiyonel gıda ürünlerine olan talep giderek artmaktadır.Vücuda alındıklarında sağlığa yararlı etki sağlayan canlı mikroorganizmalar olarak tanımlanan probiyotikler, genellikle mikroorganizma suşları formunda değil fermente içecekler, yoğurt ve kefir formunda tüketilir. Fermente bir süt içeceği olan kefir, sütün yapısında bulunan temel besin öğelerinin büyük çoğunluğunu içermektedir. Bu besin maddeleri kefirin oluşumunda mikroorganizmalar tarafından meydana getirilen fermantasyonun etkisiyle laktozun ve proteinlerin kısmen parçalanması, bazı vitaminlerin sentezlenmesi ve biyoaktif maddelerin oluşumu sonucu beslenme değeri daha da artmış bir ürün haline gelir. Bu özelliği ile kefirin, daha kolay sindirilebilir vevücut tarafından emiliminin daha kolay olduğunu söyleyebiliriz. Aslında kefir, yoğurt ve peynire göre daha az tercih edilen bir besin olsa da faydaları açısından ilk tercih edilen olmalıdır. Kefirin 5 Faydası 1.Kefir, bağışıklık sistemini destekler. Lactobacillusve Bifidobacterium gibi faydalı bakterilerdeartış , ClostridiumPerfringens gibi zararlı bakterilerde azalış sağlayarak bağırsak mikrobiyata dengesinin korunmasını bu sayede bağışıklık sisteminin korunmasını sağlar. 2.Kefir antitümoral özellik göstermektedir. Kefir, hücrelere zarar veren oksidatif stresi azaltan malondialdehit seviyesini azaltır. Bu sayede antioksidan özellik göstererek hücrelere hasarını azaltır. Bazı çalışmalar düzenli kefir tüketiminin tümör gelişimini engellemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Epidemiyolojik çalışmalar fermente süt ürünleri tüketiminin kadınlarda meme kanseri riskini azalttığını göstermiştir. İnsan beslenmesinde probiyotiklerin önemine yönelik farkındalığı artırmak ve özellikle kolon kanserine karşı probiyotiklerin yeni bir fonksiyonel özelliğini tanımlamak amacıyla yapılan çalışmada kefirin, bir patojen ve muhtemel bir karsinojene karşı koruyucu etkisi olduğu saptanmıştır. 3.Kefir kolesterol seviyesinin düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Kefir taneleri fermantasyon işlemi sırasında sütün kolesterol seviyelerini düşürmektedir. 24 saatlik fermantasyon ve 48 saatlik saklama sonrasına kefirin mevcut kolesterolü %41-84 oranında düşürdüğü gözlemlenmiştir. Kefir tüketiminin, serum kolesterolünü düşürdüğüne dair kanıtlar sınırlıdır. Araştırma sonuçları, bazı probiyotik bakterilerin kan kolesterolünü özellikle LDL kolesterolü düşürücü etkisi olabileceğini göstermiştir. Ancak etki mekanizması tam olarak açıklanamamıştır. 4.Tip 2 Diyabete karşı korumaya yardımcı özellik göstermekte ve iyileşme katkıda bulunmaktadır. Diyabete karşı direkt etki sağlayan bir besin olmasada dolaylı yoldan etkili olduğu görülmüştür. Öğün tüketimi sonrası sağlıklı bir bağırsakta gerçekleşen emilim kan şekeri seviyelerini dengeler. Fareler üzerine yapılan bir çalışmada 30 gün kefir ile beslenen diyabetik farelerde daha düşük kan şekeri seviyesine sahip oldukları görülmüştür. 5.Kefir yara iyileşmesini hızlandırmaya yardımcıdır. Yarası enfekteolan fare ya da üçüncü derece yanığa sahip farelerde yapılan çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmaların sonucunda kefirin antimikrobiyal etkisi sayesinde daha hızlı iyileştiği yönünde sonuçlanmıştır. Tüm bu yara iyileşmeleri kefirin bağışıklık sistemi üzerinde direkt etki kurabilmesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemizde de kefirin tedavi edici özelliği üzerine yapılan bir araştırma sonucunda 25- 65 yaşları arasında 100 kişide 6-9 aylık kullanım sonucunda bağırsak bozukluklarında % 100, uykusuzlukta %60-70, sinirsel depresyonlarda %50-80, yüksek tansiyonda %30-50 oranındadüzelme saptanmıştır. Kefir kullananların % 70’inin kullandıkları diğer ilaçları bıraktıkları görülmüştür. Kefirin en önemli özelliği de bağırsak florasını düzenlediği için kabızlık sorunları olan kişilerde de olumlu sonuç vermektedir. İşte bu tarif tam sizin için. Tarif 1 su bardağı kefir Geceden sıcak suda bekletilmiş 2 kuru kayısı ve 1 kuru incir 2 yk yulaf 1 yk keten tohumu blenderdan geçirilir. Hazır…