Ahlatcı Çorum FK’de bir dönem sona erip yeni bir dönem başladı. 17 aydır takımın başında olan Serkan Özbalta, artısı ile eksi ile yaptığı görevini tamamladı ve takıma veda etti. İyi mi oldu, kötü mü oldu bunu ilerleyen günler gösterecek. Umarım bu karar her iki tarafa da daha büyük başarılar getirir.
Serkan Özbalta’nın görevde olduğu sürede basın ile olduğu gibi oyuncuları ile de oldukça mesafeli bir tavır sergilediği bilgisine sahiptik. Özbalta skor avantajını elde ettikten sonra oynadığı defansif oyun tarzı ve katı tercihleri ile de eleştiriliyordu. İlk 11’deki esnek olmayan isim tercihleri de bence kaybedilen veya alınamayan puanlarda pay sahibiydi. Rakibin eksik kaldığı maçlarda rakibe kuru-lamayan baskı takım içinde bir sorun olduğunun en büyük işaretiydi. Üstüne bir de Özbalta’nın altı maçlık cezası ve bu maçlarda takımın puan alamaması Özbalta defterini kapattı. Eğer bu ceza ol-masaydı ben yola Özbalta ile devam edileceğini düşünüyordum. O veya bu şekilde kimi taraftar için dokuz kişi kalan Fatih Karagümrük’e gol bile atılamayan maçtan sonrası olması gereken şey ger-çekleşti ve Özbalta ile yollar ayrıldı.
FUTBOLCULARIN YAPTIĞI VE YAPMADIĞI VEDA PAYLAŞIMLARI
Özbalta’nın takım ile vedalaşmanın ardından oyuncuların sosyal medyada yaptıkları ve yapmadıkları paylaşımlar da benim açımdan dikkat çekiciydi. Oyuncuların paylaşımlarını takip ettim ve biri hariç tamamı ilk 11 oyuncusu olan altı futbolcunun eski hocasına “teşekkür” etmesi bana hem az geldi hem de “Oyuncularına fazla mesafeli tavır sergiliyor” iddiasını güçlendirdi. Ferhat Yazgan, Atakan Cangöz, Tunahan Ergül, Hasan Hüseyin Akınay, Geraldo, Eren Karadağ ve Atila Turan hocasına veda eden isimler oldu. Bu isimler arasında ise yalnızca Eren Karadağ “farklı” bir paylaşım ile “ve-da”nın hakkını verdi. Elbette paylaşım tek başına bir kıstas değil ama o havayı da takımı takip eden bizler aldık.
ÖZBALTA’NIN ALMASI GEREKEN DERSLER
Serkan Hocanın sanırım Çorum macerasından çıkarması gereken bariz iki dersten biri; oyuncular ile daha yakın ilişki kurması ve sinirlerine hakim olup kırmızı kart görmeyi büyük ölçüde azaltması olacaktır. Bu naçizane tavsiyeler ve iletişim içinde olduğumuz kısa süre içindeki saygılı tavırları için kendisine teşekkür edip Özbalta defterini kapatalım.
TUNCAY ŞANLI TERCİHİ
Gelelim Tuncay Şanlı tercihine … İlk bakışta isim olarak kötü bir tercih gibi durmuyor ama bu kara-rın iyi veya kötü olduğunu tabii ki Tuncay Hocanın alacağı sonuçlar belirleyecek. Takımın başında henüz çok az zaman geçirmesine rağmen takımın Gençlerbirliği maçında gösterdiği reaksiyon iyi sinyaller verdi. Açıklamasında saygı vurgusu yapan ve mücadeleci bir oyun tarzı benimseyecekleri-ni vurgulayan Tuncay Hoca ilk maçta bunun yapabileceğini gösterdi.
Oyuncular da sahada çok daha istekli ve ne yaptığını bilen bir görüntü içindeydi.
SIRA TARAFTARDA!
Sonuç olarak yönetimin bu iki teknik direktör değişikliği ile “kaza” riskini azalattığını, Tuncay Şan-lı’nın da takıma iyi etki ettiğini, oyuncuların da teknik direktör değişikliğine iyi reaksiyon vererek üst-lerine düşeni yaptığını gördük.
Geriye görevini yapması gereken taraftar kalıyor! Taraftarın da güzel havalar ile birlikte tribünleri doldurması gerekiyor. Bundan daha da önemli ise hocanın tercihlerine ve en azından bu sezon için oynatacağı oyuna (hoşa gitmese bile) saygı duyup “akıl-fikir” vermemesi çok önemli. Sadece itici güç olmaya odaklanmış bir taraftar ile play-off’a sadece bir adım uzakta olduğumuzu düşünüyorum.